Bursa’nın meşhur kestane şekerinin yapıldığı kestaneler Uludağ’ının eteklerindeki ağaçlardan toplanmaya başladı.
Büyük bir ustalıkla kestaneleri düşüren dokuyucular, 140 lira yevmiyeyle çalışıyor. Dokuyucular, 20-25 metre boyundaki ağaçlara çıkarak, ellerinde sopalarla adeta ölüme meydan okuyarak hasat yapıyor. 20 Eylül itibariyle erkenci çeşitlerde hasadı başlanan kestanenin bu yıl rekoltesi bal arısının verdiği zarar sebebiyle yüzde seksen beş azaldı. 15 yıllık bir kestane ağacının 80 kilo verim vermesi beklenirken, bu rakam geçtiğimiz yıl 20 kiloya, bu yıl ise 10 kiloya düştü. Geçen sene irileri 8, küçükleri ise 5 liradan dalında satılan kestane bu yıl küçükler 6, iriler ise 10 liradan dalında satılıyor. Bu rakamın pazarda vatandaşa daha yüksek fiyattan yansıması bekleniyor.
Ellerine metrelerce uzunluğundaki sırıkları alan kestane dokuyucuları, onlarca metre yükseklikteki ağaçlara büyük bir ustalıkla çıkarak kestaneleri düşürüyor. Dikenli bir kozanın içinde bulunan kestaneler yere düşünce toplayıcılar tarafından tanesi ayrılanlar toplanıyor. Dikenli kozasından ayrılmayanlar ise çuvallara konup üstü eğrelti otuyla örtülüyor. Burada 15 gün bekledikten sonra dikenli kozalarından ayrılan kestaneler satışa sunuluyor.
Bu yılki kestane hasadının 20 Eylül tarihi itibariyle başladığını ifade eden Fidyekızık Kooperatifi Başkanı Ahmet Gültekin, “Hasat başladı, ama rekolte düştü. 15 yaşındaki bir ağaç 80 kilo ürün vermesi gerekirken bu yıl 10 kilo zor kestane veriyor. Bunun en büyük sebebi gal arılarının ağaçlarımıza verdiği zarardır. Geçtiğimiz yıl küçük boylar 5, büyük boylar ise 8 liradan satmaktaydık. Bu yıl ise bu rakam 6 ile 10 lira arasında. Kestanenin yüzde ellisi ağacın üzerinden kendi düşüyor. Dokuyucular 140, toplayıcılar ise 70 lira yevmiyeyle çalışıyor” dedi
Yıllardır onlarca metre yükseklikte kestane ağaçlarında dokuyuculuk yapan Mustafa Özen, “Bu iş çok zor. Herkes yapamaz, büyük bir ustalık istiyor. Bu işi yapanların kestane ağacını tanıması lazım. Yükseklik korkusu olmaması gerekir. 25 metrelik ağaçlara metrelerce uzunluktaki sırıklarla kestaneleri vurarak düşürüyoruz. Dengeyi koruyamazsan yere düşersin. Biz ölüme adeta meydan okuyarak bu işi yapıyoruz. Bu işi yapan da artık pek yetişmiyor” şeklinde konuştu.
Hosted by WordPress Hosting